12 Şubat 2017 Pazar

ÇANAKKALE DEPREMLERİNDEKİ ANORMALLİK

Geçtiğimiz pazartesi Ayvacık'ta meydana gelen depremin büyüklüğü 5.3'tü...
Az önce hissettiğimiz depremin büyüklüğü yine 5.3...
Artçı depremlerin en büyüğünün aletsel büyüklüğü ana depremden genellikle 1.0 magnitude kadar daha düşük olması gerektiği deprem bilimciler tarafından söylenir... Dolayısıyla Ayvacıkta  5.3'lük ilk depremden sonra en büyük artçısının 4.3 olması beklenirdi. Fakat gördük ki 4.3'ün üzerinde birçok deprem kaydedildi. Son olarak da bugün olan 5.3... bilimin kabul ettiği kurallar dışında enteresan bir durum sözkonusu... Dolayısıyla Çanakkale'de Bilim adamlarını da farklı düşünmeye sevkedecek birtakım sismik hareketler meydana geliyor olabilir.

Bunun yanında depremin aletsel olarak ölçülen büyüklüğü ile gözlemsel olarak ölçülen şiddeti de aynı şeyler değildir.

Magnitüd depremin kaynağında açığa çıkan enerjinin bir ölçüsü; şiddet ise depremin yapılar ve insanlar üzerindeki etkilerinin bir ölçüsüdür.

Depremin Magnitüdü, belli bir zaman diliminde kaydedilen sismogram üzerindeki deprem dalgalarının genliğinin logaritması olarak tanımlanır. (Richter-ML, mb, MS, MW)

Depremin yer yüzeyindeki etkileri depremin şiddeti olarak tanımlanır. Şiddetin ölçüsü, insanların deprem sırasında uykudan uyanmaları, mobilyaların hareket etmesi, bacaların yıkılması ve toplam hasar gibi çeşitli kıstaslar göz önüe alınarak yapılır. Şiddeti tanımlamak için birçok ölçek geliştirilmiştir. Bunlardan en yaygın olarak kullanılanı Değiştirilmiş Mercalli Şiddet Ölçeğidir (Modified Mercalli (MM) Intensity Scale). Bu ölçek, Romen rakamları ile belirlenen 12 düzeyden oluşur. Hiçbir matematiksel temeli olmayıp bütünü ile gözlemsel bilgilere dayanır.

Küçük veya orta büyüklükte depremlerle bir bölgedeki (şuan için Ayvacık-Çanakkale) enerji boşalıyor sözü ne kadar doğrudur?
Deprem Logaritmik Hesabı bunu çok net olarak ortaya koymaktadır:

Depremin magnitüdündeki 1 birimlik artış (örneğin magnitüdün 4,5'dan 5,5'a çıkması) istasyonlarda kaydedilen sismogramların genliğinin 10 kat, depremde açığa çıkan gerilme enerjisi miktarının ise 30 kat artmasına karşı gelir. Bir başka deyişle, 6,3 magnitüdündeki bir depremde açığa çıkan gerilme enerjisi, 4,3 magnitüdünde açığa çıkan gerilme enerjisinin 900 katıdır (30x30), yani 900 adet 4,3 magnitüdlü deprem olursa, açığa çıkan gerilme enerjisi toplamı sadece 1 adet 6,3 magnitüdlü bir depremde açığa çıkmaktadır.

Bu logaritmik hesap bize aslen şunu da anlatmaktadır : Depremden önce oluşan öncü depremler asıl depremin ana etkisini azaltmamaktadır sadece oluşum zamanını geciktirmektedirler. Bırakın birkaç öncü depremi yüzlercesi bile ana depremin şiddetini pek de değiştirmeyeceği açıkça görülmektedir.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder